Popüler Yayınlar

11 Temmuz 2022 Pazartesi

Türk Kültürü

 


Teknoloji herkesten alınır fakat kültür millî olmalı!'
'“Biz Batı'dan almamız gereken şeyin teknoloji olduğunu; kültürün ise millî olması gerektiğini görememişiz.”
İslam dininde ilim -6-
İktisat profesörlerinden Ömer Aksu, 22 Ocak 1989’da Türkiye gazetesinde neşredilen beyanatında, "Bizde Batılılaşma hareketinin başlangıcı olarak 1839 Tanzimat Fermanı gösterilir. Biz batıdan almamız gereken şeyin teknoloji olduğunu; kültürün ise millî olması gerektiğini görememişiz. Batılılaşma hareketine, Hristiyanlığı benimseme olarak bakmışız. Mustafa Reşit Paşa'nın İngilizlerle yaptığı ticaret anlaşması, sanayileşmemize en büyük darbeyi vurmuştur" demektedir.
Osmanlı İmparatorluğunda, İskoç masonlarının hâkimiyeti devam etti. Padişahlar şehit edildi. Vatanın ve milletin hayrına olan her işe karşı çıkıldı. İsyanlar, ihtilâller birbirini takip etti. Bu vatan hainleri ile en büyük mücadeleyi yapan Cennetmekân Sultan Abdülhamid Hân-ı sânî oldu. Bunun için, masonlar tarafından (Kızıl Sultan) ilan edildi. Sultan Abdülhamid, imparatorluğu iktisaden yükseltiyor, pek çok mektepler ve üniversiteler açıyor, memleketi imar ediyordu. Viyana’dan başka bir eşi Avrupa’da bulunmayan modern tıp fakültesi yaptırdı. 1293’de [m. 1876] Siyasal Bilgiler fakültesi yapıldı. 1297’de Hukuk fakültesi ve Sayıştay’ı kurdu. 1301’de yüksek mühendis mektebi ve yatılı kız lisesi kurdu. Avrupa’ya tahsil için giden talebelerin masonlar tarafından aldatılmalarına mâni olmak için, Avrupalı profesörler ve fen adamlarını, çok yüksek maaş vererek İstanbul’a getirtti. Bu üniversitelerde ders verdirdi. Vatanına, milletine, dinine bağlı ilim ve fen adamları yetiştirdi. Terkos Gölü'nün suyunu İstanbul’a getirtti. Bursa’da ipekçilik mektebini, İstanbul’da Halkalı Ziraat ve Baytar Mektebini açtırdı. Hamidiye Kâğıt Fabrikası, Kadıköy Havagazı Fabrikası ve Beyrut Limanı rıhtımını yaptırdı.
Osmanlı Sigorta Şirketini kurdurdu. Ereğli, Zonguldak kömür ocaklarını tesis etti. Akıl hastanesi ve Şişli’de Hamidiye Etfâl Hastanesi ve Darülaceze’yi yaptırdı. Orduyu yeniden kuvvetlendirdi. Zamanında dünyanın en büyük kara ordusunu tesis etti. Eski gemileri Haliç’e çekip, Avrupa’da yeni yapılan üstün evsaflı kruvazörler, zırhlılar ile donanmayı kuvvetlendirdi. (İstanbul-Eskişehir-Ankara) ve (Eskişehir-Adana-Bağdat) ve (Adana-Şam-Medine) demir yollarını tesis etti. Osmanlı devletinde, dünyanın en büyük ve en uzun demir yolu şebekesi kuruldu...
Cennetmekânın bu eserleri bugün bile ayaktadır. Bugün tren ile seyahat edenler, bir baştan bir başa memleketteki bütün tren istasyonlarının Abdülhamid Hân'ın yaptırdığı istasyonlar olduğunu iftihar ile görür.

TÜRKİYEDE PAHALILIK VAR

 

HAYAT PAHALILIĞI NASIL ÖNLENECEK?

Pandemi ve ardından gelen savaş sebebiyle, vatandaşın alım gücü düştü. Başta gübreden tutun da üretenin harcamaları da yükseldi. Soframıza gelen ürünleri ucuzlatmanın yolu çok uzun. Kısa vadede tüketicinin gelirlerini hemen artırmalıyız. Uzun vadede üretecimize nasıl yardımcı oluruz. Bunun planını yapmalıyız.

Üretici mağdur..

2022 de üretici, 2021 fiyatlarına göre zarar etmiş. 2021 in fiyatlarını bulamamış. Üretici 2021 in altında fiyatlar almış. Bunun üzerine maliyet artışları ve enflasyonu koyduğun zaman zarar daha büyük oluyor. Bu noktada halin önemi de ortaya çıkıyor. Direkt üreticiden alınca hani büyük marketlerde ürünler daha ucuz olacaktı? Halden daha ucuz fiyat göremiyoruz. Fiyatlar biraz oynayınca herkes dönüp hal yasası diye kıvranacak. Hal yasasıyla ilgisi yok ki... Alım gücü olmayan vatandaş ne yapsın? Ne desen pahalı geliyor. Bu iş doğru takip edilirse, süreçler şeffaf olursa tüketiciler de gönül rahatlığıyla alışverişlerini yapar. Vatandaş da kendisini kandırılmış hissetmez...

Biz üreticiyi eziyoruz. Tanzim satış noktaları, depolara baskın gibi üreticiyi tüketicinin önüne atan bir politika uyguluyoruz.

Üretimden tüketime kadar müdahale edilebilecek bir mekanizma yok. Kesilen cezalar işi düzeltmez. Sadece denetlemeyle bu fiyatları kontrol altına alamazsınız. Yapılacak şey üretimin artışına yönelik politikalar geliştirmek. Üreticilerin para kazanmasını sağlayacaksınız.

Tüketici mağdur...

Gelelim tüketicilere:

Kayınbiraderim geçen hafta söyledi. Enişte siz evde iki kişisiniz. Sadece çok gerekli ürünleri alın. Onları da çok çok değil. Az az alın. Eğer ki tüketiciler gereksiz yere stok yapmazlarsa, talep azalacak. Fiyatlar kendiliğinden gerileyecektir. Bir hafta önce aldıklarımız, evimizde çürüyebiliyor.

Kısaca söyleyebiliriz ki pahalılık cebimizdeki paranın ihtiyaçlarımıza yetmemesidir. Çaresi vatandaşın gelirinin artmasına bağlıdır. İşçi, memur, emeklinin gelirleri devlet tarafından artırılacak. Esnafa, köylüye yardım yapılacak. Tabii fırsatçılar da sıkı kontrol altında tutulacaktır.

14 Haziran 2022 Salı

Oğullarını arıyorlar

   


5 gündür kayıp olan oğullarını arıyorlar!

Karamürsel’de oturan, Kocaeli Üniversitesi’nden mezun 23 yaşındaki Ahmet Berkan Yörük’ten 5 gündür haber alınamıyor.

 Karamürsel’de oturan, Kocaeli Üniversitesi Elektronik ve Haberleşme Bölümü’nden mezun olan 23 yaşındaki Ahmet Berkan Yörük’ten 5 gündür haber alınamıyor. Bir süredir psikolojik rahatsızlıkları olan ancak tedaviyi kabul etmeyen Ahmet Yörük, İstanbul’da teyzesinin yanında kalmayı kabul edince oraya gitti. Kuzeniyle bir kafede buluşan Ahmet Berkan Yörük, sonrasında tuvalete gidiyorum diyerek kayıplara karıştı. 5 gündür evlatlarından bir haber alamayan yakınları, bugün ATV’de yayınlanan Müge Anlı ile Tatlı Sert programına katıldı. Ahmet Berkan Yörük’ün annesi gözyaşları içerisinde oğlunun geri dönmesi için yardım isterken “Eve bile psikolog getirdim ama kabul etmedi. Hayatından endişe ediyorum” dedi.                                                                                                                                                                                                                    sunucu Müge Anlı, Ahmet Berkan Yörük’ü görenlerin iletişime geçmesini istedi.


11 Şubat 2016 Perşembe

İNSANIN GÜZELLİĞİ KALBİNDEDİR

İNSANIN GÜZELLİĞİ KALBİNDEDİR 
İNSANIN GÜZELLİĞİ KALBİNDEDİR

İnsanlar ilk karşılaştıklarına görünüşleriyle kıymet verirler. Sonra ise o insanların sözleriyle tavırlarıyla verdikleri değer ya daha da fazlalaşır ya da yok olur. Dış güzellik sadece bir anlık beğenmedir. 
Kişinin karaktersiz olduğunu öğrendiğimizde güzelliğinin hiçbir anlamı kalmaz.
 Fakat dış görünüşü o kadar iyi olmasa da karakterli düzgün bir insanı daha çok severiz. 
Bir ilave cümle yazmak isterim. Dış görünüşü gibi iç güzelliği de insanı cezbeden kişiler ise herzaman bir numaradırlar. Allahu Teala içi de dışı da güzel insanları bize dost olarak versin, amin.
"Benim için insanın dış güzelliği değil iç güzelliği önemlidir." Diye bir söz var. Fakat hem içi hem de dışı güzel insanlar daha da önemlidirler.

10 Şubat 2016 Çarşamba

BU YAZININ KONUSU SEVGİ

EMEKLİLİKTE YAŞA TAKILANLAR İÇİN YAZILDI


  1. EMEKLİLİKTE YAŞA TAKILANLARA

    YAZDIK

     

    EYT Nedir, Ne Zaman Çıkacak? Emeklilikte Yaşa Takılanlar İçin Yasa mı Geliyor? Kimler EYT'li Sayılacak?
    8 Eylül 1999’da yürürlüğe konan 4447 sayılı yasa ile emekli olmak için aranan sigortalılık süresi ve prim ödeme şartlarının yanına bir de yaş şartı getirildi. Buna tabi olan EYT’liler kendileri ile ilgili düzenlemenin ne zaman çıkacağını merak ediyorlar Konunun Çalışma Bakanlığı’nda başlayacağı öne sürüldü. Peki, EYT nedir, ne zaman çıkacak? Emeklilikte yaşa takılanlar için yasa mı geliyor? Kimler EYT'li sayılacak? İşte merak edilen detaylar..

    Sigorta başlangıcı 9 Eylül 1999 tarihinden önce olanlar; emeklilikte yaşa takılanlar(EYT) olarak anılıyor. 
    8 Eylül 1999’da yürürlüğe konan 4447 sayılı yasa ile emekli olmak için aranan sigortalılık süresi (erkek için 25, kadın için 20 yıl) ve prim ödeme (5000 gün) şartlarının yanına bir de yaş şartı (kadın için 58, erkek için 60 yaş) getirildi. 8 Eylül 1999’dan önce sigortalı olanların yeni şartlara entegrasyonu da sigortalılık süresine göre kademeli olarak sağlandı. Sonuç olarak, emekli olmak için üç şartın (sigortalılık süresi, prim ödeme ve yaş şartının) birlikte sağlanması aranmaya başladı.
    Sigorta başlangıcı 9 Eylül 1999 tarihinden önce olanlar EYT'li (emeklilikte yaşa takılan) sayılıyor. 9 Eylül 1999 öncesinde yaş şartı aranmaksızın prim günü ve sigortalılık süresi şartları sağlanarak da emekli olunabilirken, 8 Eylül 1999 tarihinde yapılan değişiklikle prim günü ve sigortalılık süresi şartlarının yanı sıra bir de yaş şartı getirildi. EYT'li sayılmak için sigorta başlangıcı 9 Eylül 1999 tarihinden önce olup, emeklilik için gereken yaş dışındaki sigortalılık süresi ve prim günü şartlarını sağlamış olmak gerekiyor.
    Ancak seçim sürecinin yaklaşması ve muhalefetin de açıklamalarıyla harekete geçen hükümet bu konu üzerinde duracak gibi görünüyor. Zaten EYT ve benzeri kolaylıklar çıkmadan yapılacak seçimde, iktidar partisi kaybedecektir. Emekli maaşları artırıldı. İşçi, memur ve hizmetlilerin gelirleri artırıldı. fakat artan hayat palılığı bu artışı sıfırladı. Az önce pazardan geldik. Yaklaşık 200 lira harcadık. Var da harcadık. Fakat  geliri az olanlar var. Onlar tespit edilip, gerekli gelir artışları sağlanmalıdır.
    Şimdi ben ciddi bir artış olacağını zannediyorum. Bunun yanı sıra insanların beklentisi olan her ne varsa EYT de dahil olmak üzere, o anki ekonomi şartlarını göz önünde bulundurarak bu konuda da birtakım çalışmalar yapılıp, ilgili kurullara sonra da sayın cumhurbaşkanına arz edilir.
    Cumhurbaşkanımız da gereken imzaları atar. Bu mağdurları emekli eder. Emekli maaşı düşük olanlarında gelir seviyesi yükseltilir. Herşey yoluna girer. Yoksa yapılacak erken veya zamanındaki seçimde, iktidar değişebilir.

BİR KİŞİYİ SEVMEKLE BAŞLAR HERŞEY


BİR İNSANI SEVMEK